Hafize Çolak


PEYGAMBERİMİZİN GERÇEK SÜNNETİNE TABİ OLMADAN – UYMADAN DÜNYA VE AHİRET KURTULUŞUMUZ ASLA MÜMKÜN DEĞİLDİR

Aksaray haberleri, Salihler şehri gazetesi, Aksaray haber


Ali İmran Suresi 31 - 32 ve Nisa Suresi 64 - 65 ile konu ile algili diğer ayetler, Peygamberimizin Sahih (Gerçek) Sünnetine tabi olmayı (uymayı), dünya ve ahiret kurtuluşumuzun mutlak şartı sayıyor. Bu durumda Kur’an’ın tevhid, şirk, ahiret, ilah, rab, din, ibadet, itaat, haram, helal ve diğer temel mesajlarını ve Peygamberimizin Sahih (Gerçek) Sünneti bilmeyenlerin, Peygamberimizin sünnetine uyması mümkün olmadığından, gerçek kurtuluşa erişmesi mümkün değildir.

Kur’an’ın  temel mesajlarını ve gerçek sünneti bildiği ve günümüzde Peygamberimizin gerçek sünnetinin ne olduğunu idrak ettiği halde gereğini yerine getirmeyenlerde, bile bile Allah ve Resulüne isyan ediyorlar demektir ki, bu durumda olanların da gerçek kurtuluşa ermeleri mümkün değildir.

Tek kurtuluş yolu, Kur’an’ın temel mesajlarını ve peygamberimizin gerçek sünneti öğrenip, hayatımızın her anında ve alanında Peygamberimiz olsaydı burada – bu olayda – bu durumda ne yapardı diye kendimize sorular sorup, vereceğimiz doğru cevapları hayatımızda uygulamaktır. 

Ancak bu takdirde kurtuluş umudumuz söz konusu olabilir.

Ahzab Suresi 6 ve muhtelif ayetler, bize peygamberimizi canımızdan fazla sevmemiz gerektiğini bildiriyor. 

Ali İmran Suresi 31 ve 32. ayetlerde açıklandığı üzere, Peygamberi gerçekten seven, O’nun gibi olmaya, yani O’nun sünnetine uymaya çalışır.

Böyle yapmayanların Peygamberi sevdikleri iddiaları boştur. Kişi sevdiğinin dini üzeredir diye bir söz vardır. 

BU DÜNYADA KİME ÖZENİYOR, KİMİN FİKİRLERİNE, İLKELERİNE VE AÇTIĞI YOLA (SÜNNETİNE) UYUYORSAK, AHİRETTE DE ONUNLA BERABER OLURUZ. Kalın sağlıcakla.

YAZARLAR