Yusuf.E.KOÇ


Metaforlar Epistemolojisi ve Türkiye

Metaforlar Epistemolojisi ve Türkiye


 

Metafor, bir kavramın kişide  oluşturduğu etiket, anlam ya da kavramsal ifadelerdir.

Bir görme ve anlama sürecidir. İnsanların basit olarak bir kavramı bir başka kavramla

açıklamasından daha önemli ve güçlü bir zihinsel üretimdir çünkü ilgili kavrama dönük sahip

olunan derinliği ve deneyimleri ifade eder.

Epistemoloji, bilginin doğası, kapsamı ve kaynağı ile ilgilenen felsefe dalıdır. Bilgi felsefesi olarak da adlandırılmaktadır.Eğer İnsanlık tarihini , kadim yani başlangıcı belli olmayan, modernizm ve küreselleşme gibi bölümlere ayırırsak Ülkemiz gerek strateji noktasında, gerekse kültürel transformasyon ve entegrasyon sürecinde tarih den gelen büyük bir entennektüel birikime sahip bir ülkedir. Toplum olarak bizler ;  bunu Cenabı Allahın bize bir lütfu olarak düşünebiliriz.Özellikle Tüm insanlığın temel değerlerinin varoluşsal ve epistemolojik problemlerle karşı karşıya kaldığı bu son dönemlerde bütün insanlığa çağrı yapabilecek bir konuma gelebilmemiz önemlidir.

Metafor ve sosyoloji arasında bir ilişki kurarak bireylerin özellikle öğrenim gördükleri

bir alana dönük kavramsallaştırmalarını belirlemek özellikle sosyolojinin düşünsel

zenginliğini ortaya koymada önem arz etmektedir. Bireylerin sosyolojiyi ansiklopedik olarak;

toplum, toplumsal kurumlar, yapı, grup, rol, statü vb .temel kavramlarla hatırlaması sosyoloji

bilimine yapılacak belki de en büyük haksızlıktır. Çünkü sosyoloji; özellikle değişen ve

dönüşen toplumsal yaşamın özelliklerini ve aktörlerini geçmiş, bugün ve gelecek

bağlamlarıyla kavrama ve görme becerisi kazandırmada önemli ve entelektüel bir zemini

bireylere aktarma gibi önemli bir iddiaya sahiptir. Epistemolojik açıdan çok kapsamlı bir

bilişsel alana ve vizyona sahip olan sosyoloji, çeşitli alanları kendine özgü sosyolojik

yaklaşımlarıyla inceleyebilmekte ve ortaya koyduğu analizlerle toplumsala dair veriler

üretebilmektedir. Bu önemlilik sosyolojinin üretebildiklerine ve üretim gücünün toplumsalın

çözümlenmesindeki efektif katkılarına bağlıdır.

 

?Sosyolojik düşüncede bir görüş ufkundan (perspektif) diğer bir görüş ufkuna, psikolojik

perspektife tek bir bireyin incelenmesinden, dünyadaki Gayri safi Milli hasılaların mukayeseli

incelenmesine, sivil okullardan askeri kurumlara, petrol sanayinden günümüz şiirine

geçilebilir ve incelenebilir argümanlar oluşturmaktadır.

Başka bir ifade ile sosyolojik düşünce en şahsi olaydan birey açısından en ilgisiz görülen uzak konulara ve orada insan belleğine has konulara uzanabilme, bütün bunlar arasında çeşitli ilgiler ve bağlar kurabilme yeteneğidir.?

Yukarıdaki argümanları da dikkate alarak bu bağlamda iki soru geliştirebiliriz.

Bunlardan birincisi bireylere ?genel kültür olarak mı sosyoloji öğreteceğiz? yoksa ?sosyolojik

düşünme becerisi mi kazandıracağız ?? Elbette ikinci seçenek sosyoloji yapma ve sosyolojik

bilgi üretme ve kullanma ile ilişkilidir ve genel de tercih edilir. Bu yol seçildiğinde farklı

yöntemler de kullanılacaktır. Bu yöntemlerden biri de sosyolojik düşünce üretebilmede

önemli çıkarım araçlarından biri olan ?metaforlardır?. Sosyolojide metafor kullanmak bir

sosyolojik olaya, durum ya da olguya dönük zihinsel birikimlerden bağlantılar oluşturmak ve

bu bağlantıları başka bir kavramla ilişkilendirerek açıklamayı gerektirir. Metaforlar sosyolojik

düşünce gücünü geliştirmede ve etkin hale getirmede önemli araçlardır. Bu noktada  ?sosyolojik düşsel gücü? metaforlar aracılığı ile geliştirilebilir diyebiliriz.

Bu bağlamda ?sosyoloji? öğrenimi alan bireylerin yukarıda belirtilen bu derinliğe

sahip olma, bu derinliği işlevsel olarak kullanma ve sosyolojik düşünce üretebilme

becerilerinin belirlenmesi hem ülkemizdeki sosyoloji öğretiminin niteliğini hem de

sosyolojinin bireylere kazandırdığı düşünsel gücün düzeyini gösterebilecektir. Bu amaçla

metaforlar önemli sondaj araçlarıdır. Bireylerin metaforlar yoluyla zihinsel dünyalarından

dışarıya çıkarttıkları etiketler yukarıda belirtilen sosyolojik düşsel gücünün bir göstergesi

olacaktır.

 

Metafor. ?Meta?değiştirmek, ?pherein? ise taşımak, anlamındadır. Türkçede ise metafor

kavramı; benzetmeler, eğretilemeler, istiareler ve mecazlar şeklinde kullanılmaktadır.

Bu etimolojik yapı; metaforun bir olguyu ya da nesneyi yeniden kavramsallaştırma, değişik

açılarıyla bağlantılama ve ifade etme özelliğini göstermektedir. Metaforik düşünce

çalışmalarıyla tanınan ?bir şeyi başka bir şeyin bakış açısıyla anlamak ve tecrübe etmek, bir düşünce malzemesini, insan kavrayışının bir şekli ile ifade etme sürecidir. Metafor sadece bir söz figürü değil aynı zamanda bir düşünce figürüdür. Metaforlar, bireylerin kişisel

tecrübelerine anlam vermeleri bakımından, aynı zamanda, tecrübelerin dilidir ?Eğer bir resim 100 kelimeye bedelse, bir metaforda 100 resme bedeldir; çünkü, bir resim sadece statik bir imge sunarken, bir metafor bir olgu hakkında/ düşünmek için zihinsel bir çerçeve sunmaktadır. Bir başka deyişle metafor, bir konuyu diğer bir konunun bakış açısından algılamaya ve anlamaya izin veren zihindeki bilgiler arasında bir bağ kurma sürecidir.

 

 

        Türkiye olarak bizler sosyolojik düşsel gücümüzü Metaforlar vasıtasıyla Algoritma biçiminde modellersek ,inanıyorum ki Dünyada her konuda İlk 10 İçerisinde olacağız İnşaallah.

Bunun içinde bol bol düşünce kuruluşları kurmamız ,Bilim ve Teknoloji merkezleri açmamız gerekiyor. Bireysel olarak bizler gönüllüyüz.

(Not: Bu makale genişletilmiş haliyle ,tavsiye niteliğinde Cumhurbaşkanlığı makamına da iletilmiştir.)

 

Yusuf Ersin KOÇ

Çoklu Yetenek Kuramı Uzmanı

Avrasya Yazarlar Birliği Üyesi

 

sibernetik_67@hotmail.com

 

 

 

YAZARLAR