Hafize Çolak

Tarih: 21.08.2020 08:50

KORONAVİRÜS...

Facebook Twitter Linked-in

Aya ayak bastık. Mars’a yolculuk hazırlığı içindeyiz. Dünyanın öbür ucundaki insanlarla görüntülü olarak konuşabiliyoruz. Kıtalar arasında yolculuğumuzu saatler içinde tamamlıyoruz. 
.
Organ nakli yapıyor, kök hücreden yeni dokular/organlar üretebiliyoruz. İşlerimizi robotlara havale edip keyfimize keyif katıyoruz. Neredeyse her işi robotlara yaptırabiliyoruz…
.
Ama gelin görün ki, gözle görülemeyecek kadar minik bir hücre -hatta tam bir hücre bile değil, bir RNA parçacığı- olan Koronavirüse karşı aciz kalmış bulunuyoruz…
.
Vazgeçemeyiz dediğimiz her şeyi erteliyor, maçları, konserleri, konferansları, kongreleri, tiyatroları vs iptal ediyor, sınırlarımızı kapatıyoruz…
.
Burnundan kıl aldırmayan bazı Avrupa ülkeleri kendilerini ülke olarak karantinaya aldılar, sokağa bile çıkamıyorlar (çıkamıyoruz).
.
Gözle görülemeyecek kadar küçük, minik bir RNA parçacıği, tek bir aminoasit dizilimini değiştirince bu böyle oldu…
.
Yani milyarlarca kilometre ötemizde biri bir ıslık çaldı, dünyamızda ölümcül kasırgalar çıktı. Veya kocaman bir okyanusa düşen tek bir damla, bütün okyanusu teslim aldı…
Bu iş bu kadar basit işte…    

Hali hazırda var olan virüslerden herhangi biri ufak bir mutasyonla dünyadaki bütün insanları 1-2 hafta içinde enfekte edebilir ve öldürebilir de, bu iş bu kadar basittir…
.
Mutlak güç-kudret sahibi için…  
.
Ey kibirlenen-üstünlük taslayan,
Haddi aşan, bencilleşen,
Eşini, çocuklarını, ailesini, komşusunu, dostlarını ihmal eden İNSAN!
Kendine gel...
Bir virüslük canın/kudretin var!
Allah’a karşı sorumluluk bilincini unutmadan ve maddi manevi dengemizi bozmadan yaşamak ana hedefimiz olmalı.
Unutmayalım ki;
Bu dünyada yaşamıyoruz,
Bu dünyadan geçiyoruz.
(alıntı)
Nereden geldiği tam olarak bilinmeyen, kontrol etmekte zorlanılan bir virüs salgını tüm hesap kitaplarımızı altüst ediyor. Korkuyor, paniğe kapılıyor, tedbir alma gayretiyle birtakım çabalar sergiliyoruz.
Tedbir almak zorundayız. Hastalığı kapmamaya ve başkalarına da taşımamaya gayret etmeliyiz. Tedbirsizlik neticesinde zarar vermek de, zarar görmek de zulümdür. 
Bu manada elbette kendimizi, yakınlarımızı ve çevremizi korumalı, zarar verebilecek şeylere, tehlikelere karşı dikkatli, tedbirli olmalıyız. Bilhassa bünyelerinde rahatsızlık hissedenler daha dikkatli davranmalı, hastalık bulaştırma kaygısını göz önünde bulundurarak hareket etmeli, gerek fiziki gerek psikolojik olarak insanları rahatsız etmekten kaçınmalıdırlar. Ortamlarımızı temiz tutmak önemlidir. 
Unutmayalım ki
TEMİZLİK İMANIN YARISIDIR.
Diyen bir anlayışa sahip medeniyetin evlatlarıyız. Nezafet müminlere yakışır. Aynı şekilde yediğimiz içtiğimize dikkat etmek önemlidir. Bilinen bir sözdür, “insanlar ağızlarına giren ve ağızlarından çıkan şeye dikkat etseler huzur bulurlar” denilmiştir.

Gerçekten de temizlik önemlidir ama sadece virüs bulaştırmama kaygısının belirleyici olduğu bir temizlik anlayışı yetmez. Vücudumuzla birlikte kalbimizi, dilimizi, düşüncelerimizi de temiz tutmak, yaygın biçimde ortalıkta dolaşan kirliliklerden, fahşadan, fesaddan korumak, Rabbimizin emaneti olan bu organlarımızı Rabbimizin rızası istikametinde kullanmak zorundayız. Müminler Rabbimizin hayata ilişkin kurallar koyduğunu bilirler, işlerini, eylemlerini başıboşluğa bırakmaz, bu kurallar dizisine göre tanzim ederler.
Bu manada,
GAYRET, DUA VE TEVEKKÜLÜ unutmayalım...
Karşılaştığımız sorunlar, sıkıntılar karşısında elbette elimizden gelen gayreti sarfetmekle mükellef olduğumuzu biliyoruz. Ama bununla birlikte son kertede gücümüzün sınırlı, yükümüzün ise alabildiğine ağır olduğunu da göz önünde bulundurarak, elimizden geleni yaptıktan sonra Rabbimize tevekkül edip, iltica etmenin bizim için tek yol, tek çıkış olduğunu da hiçbir zaman aklımızdan çıkarmamalıyız. Tevekkül sahibi olmak yeise düşmeyi, çaresizliği, paniği önler. İnsana Rabbinden başka güç ve kudret sahibi tanımama ve yalnızca O’na güvenip, dayanma huzurunu bahşeder. 

Rabbimiz kendimiz ve tüm insanlar için hayırlı, salih amelleri işlemeyi bizlere kolay kılsın. Bizlere taşıyamayacağımız ağır yük yüklemesin, musibetlerden, sıkıntılardan, çaresiz dertlerden hepimizi korusun! Bizleri sadece O’na yönelen, dertlere deva aramak için gayret eden ve nusreti, çareyi, şifayı O’ndan bekleyen mütevekkil kullarından kılsın!
Amin...
( alıntı )


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —