Serdar Adem İşler


İkinci El Arabalar Elde Patlayacak / Diyalektik Bakış

salihler şehri gazetesi,Aksaray Haber,Aksaray haberleri


 

 

        Aynen öyle olacak. Hatta başladı bile.

        Son aylarda yağmacı mantığıyla araba alma yönünde gösterilen gereksiz ve anlamsız teveccüh yüzünden ikinci el otomobil fiyatları el yakmanın çok ötesine taşındı. Astronomik boyutlara ulaştı. Bu haliyle birinci derece ihtiyaçtan rant aracına evrildi. Kimin umurunda bilemem ama bu süreçte emeği geçenler elbette bunun vebalini ebediyen boyunlarında taşıyacaklardır.

Bir yanda ücretlerin yetmemesinden dem vuranların vaveylası diğer yanda ikinci el otomobillere yönelen akıl, mantık ve izan sınırlarını zorlayan teveccüh. Bu manzaraya bu fon müziği hiç ama hiç uymuyor. Altı şişhane üstü memişhane hesabı. Ortada normal bir insan zekasının açıklamakta zorlanacağı yaman bir çelişki var.

Soruyorum on yaşında yerli aracın fiyatını. İki yüzden başlıyor. Yuh yani… Bu kadar azgınlık olmaz. Başımıza bir gelecek var. Cantları altın kaplama mı, direksiyonu elmas işlemeli mi bu nasıl iş? Bu, tam anlamıyla fırsatçılık… Ataları üç kıtaya adalet dağıtmış bir ecdadın torunları olarak bize yakışıyor mu diye soruyorum. Piyasadan dem vuruyor. Öyle olsun bakalım diye söyleniyorum.

Açıklamayı okuyorum destan yazmış. Öyle bir övülmüş ki insan satmaya kıyamaz. Neden satıyorsun diye soruyorum. Model yükselteceğim diyor. Çok mu gerekli? Araba ihtiyaçmış. Demek ki arabasız yaşayan ben aslında bir ölüyüm. Öyle mi? Burnu Kaf Dağında olanların ağızlarında geveledikleri enaniyet kokan sözlere hiç hoş değil. Eylem ve söylemlerimiz arasındaki bu fay kırıkları yüzünden hayattan zevk alamıyoruz, geleceğe güvenle bakamıyoruz ya.

 Mesleğini soruyorum asgari ücretliyim diyor. Gel de aklını kaybetme bu çelişki karşısında. Bu nasıl bir azgınlıktır? Ayranım yok içmeye, arabayla gider… Bu acı gerçek karşısında kim ne derse desin asgari ücret de diğer ücretler gibi gerçekten yeterli düzeyde. Ağlayanların çoğu takiye yapıyor. Timsah gözyaşları döküyor. Üstelik ücretlere gereğinden fazla bile zam yapıldı. İnanın böyle. İtiraz edenle her platformda tartışırım.

Tekrar ediyorum asgari ücret başta olmak üzere her kademeden memur ve işçi ücretleri fazlasıyla yeterliydi. Son zamanlarda akar kokar yakıt ve enerjiye yapılan orantısız zamlar yüzünden bir miktar zafiyet olsa da yeterli olduğunda ısrar ediyorum. Vatandaş alışmış sulu gözle istemeye. İhtiyacı olsun olmasın istiyor. Devlet de bol kepçe veriyor. Bu noktadan hareketle gönül rahatlığıyla söyleyebilirim, 2022 ocak ayında yapılan ücret artışları ve ücretlerde yapılan iyileştirmeler gerçekten ihtiyacın ve beklentinin çok üzerinde oldu. Hiiiiç inkar etmeye gerek yok. Çarpılırsınız.

Her fırsattan yararlanan adı üstünde fırsatçıları da unutmadım. Mesleği olmadığı halde yağmacı mantığıyla Coronanın yarattığı kaostan fayda devşirmeye çalışan (Bir dönemin kapkaççılarını andıran) alsatçıların günahı kolay çıkarılacak gibi değil. Cuma selamlığını andıran gösterişli ibadetlerle ve tütsülü söylemlerle çıkarılamaz. Aynı şekilde corona bahanesiyle otomobillere artan rağbeti kısır çıkarlarına alet ederek stok yapan fırsatçıları da unutamayız. Bunlara hakkımızı helal etmek bile günahın Kebair kategorisinde yer alır kanaatimce…

        Niyet hayır olmadığı için emin olun akıbet de hayır olmayacak. Çok yakında göreceksiniz. Araba fiyatlarının bu kadar yükselmesi yüzünden otomobillerin yedek parça ve tamir fiyatları da astronomik rakamlara ulaştıracak. Şimdilik sözde corona korkusuyla arabayı ihtiyaç olarak görsek de zamanla yakıt, vergi, tamir ve yedek parça harcamaları ocağımıza incir ağacı diktiğinde anlayacağız dünyanın kaç bucak olduğunu. Hem de çok yakında. Bakalım araba ihtiyaç demekte ısrar edebilecek miyiz o zaman. Canımız da ne kıymetliymiş.

Bu durumda elbette hepimizin payı var. Binit ve konuta zekat düşmezken ve bu haliyle temel ihtiyaç maddelerinden kabul edilirken ranta alet edilmesi hoş olmadı. Ben vergi bile alınmaması taraftarıyım. Hal böyleyken tezeğe üşüşen at sineği gibi sözde corona bahanesiyle arabaya saldırmanın anlamı yoktu. Yanlış yapıldı. Bağdat yağmacıları gibi binit ve konutu ranta kurban ettik. Geçmişi bilmem ama bu hale bakarak söylüyorum artık bizim neslimizin üç kıtaya adalet dağıtması imkansız. Para ve rant kirletti ruhumuzu. Fırsatçılık pusulamızı bozdu. Rantiyecilik eksenimizi kaydırdı.

Araba bir ihtiyaç değil. Öyle sananlar aldanıyor. Hele iki araba almak ihtiyaç olmadığı gibi vebale bağlanmış israf sayılır. Benim arabam yok. Olmadığından değil. Olmasını istemediğimden… Sadece bu değil asansör de kullanmıyorum. İncilerim de dökülmedi. Hafta sonları da çalıştığım oluyor. Her gün belediyemizin ilgilenmediği toplu taşıma araçlarıyla işe gidiyorum. Üst üste, kucak kucağa... Gerçekten diyorum incilerime bir şey olmadı. Demek ki araba şart değil. Eksikliği fark bile edilmiyor. Hatta menüsküslerim iyileştiği gibi yaşlanmayı da geciktiriyorum böylece.  

Son olarak 2021 yılında daha ücretlere zam gelmeden binit ve konut fiyatlarının üç katına çıkması takiyeci olduğumuzu gösterdi biiiir. Fırsatçı olduğumuzu kanıtladı ikiiiii. Halı, kilim, yastık, yorgan altında saklı paralarımız olduğunu; dolayısıyla kirli çıkı olduğumuzu kanıtladı üüüüüç. Yalnız asıl söylemem o değildi tabi. Bunun cezasını bizim insanımız çekecek. Hem de bizim yüzümüzden. Ağacın baltayla imtihanı gibi…

Artan otomobil fiyatları yüzünden tamir ve yakıt masrafları kara delik gibi bütçeleri yutacak. Bu yüzden hanemizin ekmeğinden suyundan kısacağız. Artan konut fiyatlarını tetiklediği kira fiyatları yüzünden vatandaşımız (Mondros döneminde yaşanmayan) zulümlere maruz kalacak. Bu da bin yıllardır birbirimizi yakınlaştıran ve bir potada erimemizi sağlayan manevi bağlarımızı gevşetecek. Bundan kimse karlı çıkmayacak. Emin olun. Benden söylemesi. İsterseniz araba ev satarak bir kat daha artırmaya devam edin piyasayı. Gözünüzü toprak doyursun ne diyeyim.

YAZARLAR