Serdar Adem İşler


Coronadan Koronalım Derken Kafayı Yemeyelim / Diyalektik Bakış

Aksaray haberleri, Salihler şehri gazetesi, Aksaray haber


Corona sadece bizim değil, dünyanın başının belası. Bundan kimsenin kuşkusu yok. Ve elbette en az hasarla atlatmak için tedbirler kapsamında elimizden gelenin belki fazlasını yapmak zorundayız. Buna da eyvallah. Ama tedbir alalım derken kantarın topuzunu kaçırırsak, kaş yapayım derken göz çıkarırsak maazallah ruhsal sıkıntılara maruz kalmamız ihtimal dahilinde.

        Zaten maske kullanımı başımızın ikinci belası olmuş durumda. Takmayalım demiyorum. Gerektiği zamanda herkes maskesini takmalı. Hatta devletler de ellerindeki kamu gücüyle bunu vatandaşı incitmeden takip ve kontrol etmelidir. Bu noktada yapabileceğimiz tek şey ne yazık ki tedbiri elden bırakmadan dua etmek… Eğer kısa zamanda corona salgınından kurtulamazsak maske kullanımından kaynaklanan astım ve benzeri hastalıkların artışı yakındır.

        Asıl sıkıntı bu noktadan sonra başlıyor. Yani tedbirlerin abartılması demek istemiyorum ama uygulamasında diyelim isterseniz. Mesela şu HES kodu sorgulama olayı. Yanlış kişilere yanlış zamanlarda verilen HES kodu sorgulama görevi yüzünden bazı alanlarda ciddi işgücü kaybı yaşanmakta, hatta güvenlik sorunlarına sebep olabilmektedir. Bankalar gibi…

        Bankalarda ateş kontrolü ve HES sorgulama görevinin güvenlikten sorumlu personele verilmesi ciddi güvenlik açıklarına yol açabilir. Sonuçta güvenlik görevlisi de bir insan. Bu uygulamaya karar verenlerin koltuklarında oturmaktan yorulduklarını düşündüğünüzde bütün gün ayakta olmak zorunda kalan banka güvenlik görevlilerinin sırtına bir de HES angaryası yüklemenin ne derece riskli bir uygulama olacağını tahmin etmek zor olmasa gerek. Lütfen işimizi dostlar alışverişte görsün hesabı yapmayalım.

Ateş ve HES kontrolü ne kadar sürer tahmin edebiliyor musunuz? Bir iki ölçüm cihazıyla ne kadar gerçekçi sonuçlara ulaşabilirsiniz o da ayrı mesele… Tahayyül bile edemiyorsanız buyurun okulları gezin, kendi gözlerinizle görün. Yok, ‘ kardeşim karıştırma işte, dostlar alışverişte görmüş beğenmiş.  Gerisinden sana ne?’ diyorsanız ne diyeyim…

EBA ders atamadan tutun canlı ders takip çizelgelerine, dahası şimdilerde 9. sınıflara kadar genişletilen alan bölüm seçimlerine, günlük öğrenci yoklama sayılarının iletilmesine (bunu ben de anlamadım) kadar bir yığın işin yanında bir de öğrenci ve velilerin isteklerine cevap vermekle yükümlü olan idarecilerin masal yaratıkları gibi yedi başlı ahtapot gibi sekiz kollu olmak gerekiyor

        Bu böyle olmaz. Makul ve mantıklı olmalıyız. HES kontrolünün yapılması coronanın yayılmasını önlemek için alınan önlemlerin belki de en doğrusu. Ama uygulamada ciddi ve kabul edilemez yanlışlar olduğunu düşünüyorum.  Ve üzülerek söylüyorum coronadan kurtulsak bile gelecekte obezite ve astımın yanında ciddi psikolojik sorunların bizi beklediğini düşünüyorum. Kaş yapayım derken göz çıkarmayalım. İnşallah öngörülerimde yanılırım.

HES kodu sorgulama ve vatandaşın ateşini ölçme görevi asla hiçbir personele ikinci iş olarak verilmemeli. Bankalar bizahmet sadece bu işten sorumlu birer personel görevlendirsinler. Okullarda ise varsa bir müdür yardımcısı yoksa bir öğretmen ya da diğer personel sadece bu iş için görevlendirilmelidir. Sadece coronayla mücadele işi için… Hiç olmasa bu sefer alınmış güzel bir kararı uygulama hatalarına kurban etmeyelim.

        Haydi bakalım.

        Ayrıca son zamanlarda sıklıkla rastlanan son dakika gollerinden vazgeçelim. Cuma öğleden sonra 12. Sınıfların açılmasına karar verilmesi, bugün yani pazartesi öğleye doğru kantinlerin açılması kararı alınması okul personelinin iki ayağını bir pabuca sokuyor. İlk sefer tadında karar vermeyi bırakalım artık. Eğitim ciddi bir süreç. Ve sadece sağlıkçılar değil son iki ayda eğitim sektörünün idarecileri de yoruldu. Birer ikişer istifa etmeye ya da emekli olmaya başlarlarsa hiç şaşmayın.

        Bir de eğitim reformu yapmayalım lütfen. Döviz kurları gibi kuralların sürekli değişmesi arşiv noktasında ciddi sorunlar yaratmakta…

        Bundan önce yapılan reformlarla düzelmemişse bundan sonra da emin olun  hiçbir şey değişmez. Bırakın dağınık kalsın…

 

 

       

YAZARLAR