Aksaraylı gazeteci Mehmet Emin Öztürk Eskilin adının değişmesi konusu ile ilgili önemli açıklamalarda bulunarak şöyle devam etti.
Bildiğiniz gibi, geçtiğimiz Salı günü Vali Hamza Aydoğdu’nun Eskil ziyareti, Eskil’deki gündemi bir anda değiştirdi. Eskil Belediye Başkanı Necati Belgemen’in bir anlık gafıyla, sosyal medyada Eskil’in adının değişmesiyle ilgili binlerce yorum ve paylaşım yapıldı.
Birçok insan buna tepki gösterdi, bir kısım vatandaşımızda Necati Belgemen’in bu önerisine destek verdi. Fakat Eskil halkının tepki göstermesinin asıl sebebi, Başkan Belgemen’in böyle önemli bir kararı halka sormadan, devlet meclisinde dile getirmesiydi.
Çünkü Vali makamı, kahvehane ortamı değildir. Arkadaşlarınla iki el batak atarken konuştuğum mevzuları, devletin yetkilisinin bulunduğu bir ortamda öyle laf olsun diye konuşamazsın. Eğer orada bir şey söylüyorsan, bunun bir hazırlığı ve öncesi olmalı.
Böyle önemli bir kararı da ancak Eskil halkı verir. Ben şundan Eminim, eğer Başkan Vali Bey gelmeden önce halka bununla ilgili soru sormuş ve fikrini almış olsaydı sosyal medyadaki tepki bu kadar ağır olmazdı.
Fakat Başkan Belgemen her zaman ki kendi kendine düşünüp, bir karar vermiş ve bunu hiç kimseye danışmadan Vali’nin bulunduğu bir yemekte dile getirmiş.
Bu konuda kendisini defalarca eleştirdim, çevresinde konuşmayan adamlar istiyor. Ne söylerse söylesin, cümlenin içeriğine bakmadan, biter bitmez eller havada bekleyip, alkışlayan, her şeyin sen iyisini bilirsin diyen insanlar istiyor başkan.
Daha sonrasında kendisini savunmak için, “Ben bu ilçe için en iyisini istiyorum” diyerek kendisini savunmuş. Başkana sen bu ilçenin kötülüğünü istiyorsun diyen yok zaten. 1984 yılından beri öyle ya da böyle iktidarda olabilen bir kişi, zaten bu ilçenin kötülüğünü isteyemez. Fakat bazen düşüncelerin zarar verebilir, işte başkan buna inanmak istemiyor.
Her zaman dediğim gibi, başkan ben yaptım oldu, ben düşündüm olacak diyen bir kafaya sahip ki, yıl olmuş 2020. O eskidendi, artık gençler yetişti, okudu, büyüdü. Başkan ne derse doğru diyordur diyenler azaldı, başkan bunu bi konuşalım diyenler çıktı.Ama hala başkanın bu değişimden haberdar olmadığı, meclis toplantılarında kendisi azalarının bile verdiği tepkilerle ortada. Çok zor değil Sayın Başkan, ben böyle bir şey yapıyorum, fikriniz ne? Sizce nasıl olur diye sormak.Koskoca ilçe, sizin zekânıza erişemez ya da sizin bir sözünüzle adını her şeyini değiştirecek değil tabii ki.
İnsan kendi öz evladının adını değiştirecek olsa bile, bir sorar demi evladına. “Oğlum senin adın, Ahmet ama biz nüfustan Mehmet yapacağız” diye. Sen koskoca ilçenin adını değiştirmeye kalkıyorsun, bunu da bu ilçenin doğma büyüme evlatları olarak bize sormuyorsun.
Başkan istişare diye ir şeyin olduğunu ne zaman hangi badirelerden sonra anlayacak bilmiyorum ama bu badire bile öğretmediyse, artık öğrenemez bunu da belirtmek istiyorum.
İstişare başkan, istişare. Seni küçültmez, seni zayıflatmaz. Halkına soru sormak, insanı alçaltmaz. Tam tersine yüceltir.Belediyenin ve hayvan pazarının yerinde, su deposunun yıkılmasında istişare etmedin ve karşılığı çok sert bir şekilde alıyorsun, bari kimliğimizi değiştirirken bir sor, böyle bir şeye rızamız var mı